Ders: İlahi Mesaj
Sayfa: 118
Etkinlik: 1
Sayfa: 118
Etkinlik: 1
| Etkinlik-1 | |
|---|---|
| Adı | İlk Vahiy |
| Amaç | Hz. Muhammed'in (sav) ilk vahyi alma sürecini çözümleyebilme |
Yönerge
Etkinliği aşağıdaki uygulama adımları doğrultusunda gerçekleştiriniz.
2. Aşağıdaki tabloyu tamamlayınız.
İlk vahiy sürecine ilişkin cahiliye toplumu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Putperestlik yaygındı, Kâbe putlarla doluydu.
- Toplumda adaletsizlik, haksızlık ve zulüm vardı.
- Kabilecilik anlayışı hâkimdi, sık sık savaşlar çıkıyordu.
- Tevhit inancını (Haniflik) sürdüren az sayıda kişi de bulunuyordu.
- Ticaret önemli bir geçim kaynağıydı.
Hz. Muhammed'in (sav) kişilik özelliklerini listeleyiniz.
- Son derece güvenilir ve dürüsttü (el-Emîn).
- Adaletliydi, haksızlığa karşıydı (Hilfü'l-Fudûl'a katılması).
- Merhametli, yardımsever ve nezaket sahibiydi.
- Derin düşünen (tefekkür eden) bir yapıya sahipti.
- Toplumun kötü alışkanlıklarından uzak dururdu.
3. Peygamber Efendimiz'in ilk vahiy deneyiminde onun kişisel özellikleri ve içinde yaşadığı cahiliye toplumunun özellikleri nasıl bir rol oynamıştır?
Cahiliye toplumunun adaletsizlik ve ahlaki çöküntüsü, Peygamberimizin bu durumdan rahatsızlık duyarak Hira'da inzivaya çekilip tefekkür etmesine neden olmuştur. Yani toplumun bozulmuş yapısı, O'nu bir arayışa itmiştir. O'nun dürüst, güvenilir ve üstün ahlaklı olması ise, ilk vahyin şokunu ve korkusunu atlattıktan sonra eşi Hz. Hatice'nin "Allah seni asla utandırmaz" diyerek kendisine inanmasını ve destek olmasını sağlamıştır. Bu güvenilirlik, vahiy sürecinin en büyük dayanağı olmuştur.
4. Toplumdaki rollerinizde iyi ve güvenilir bir insan olmak için hangi özelliklere sahip olunması gerektiğini arkadaşlarınızla konuşunuz.
İyi ve güvenilir bir insan olmak için; her durumda doğruyu söylemek, verilen sözü tutmak, emanete ihanet etmemek, adaletli olmak, insanlara karşı merhametli ve yardımsever davranmak, önyargısız olmak ve empati kurabilmek gibi özelliklere sahip olmak gerektiğini konuştuk.
5. Çıkarımlarınızla ilgili bir grup şiiri yazınız. (Şiir Yazımı)
Karanlık çökmüştü Mekke'ye, putlar her yanda,
Bir "Emîn" vardı arayışta Hira'da.
Adalet arardı, merhamet arardı kalbi,
"Oku!" emriyle aydınlandı insanlığın sahibi.
Bir "Emîn" vardı arayışta Hira'da.
Adalet arardı, merhamet arardı kalbi,
"Oku!" emriyle aydınlandı insanlığın sahibi.
Ders: İlahi Mesaj
Sayfa: 119
Görev: Performans Görevi
Sayfa: 119
Görev: Performans Görevi
| Performans Görevi | |
|---|---|
| Görev | Deneme Yazma |
| Amaç | Hz. Peygamber'in ilk vahyi alma sürecine ilişkin unsurları araştırabilme |
| Ürün | Deneme |
| Değerlendirme Ölçütleri | Veri toplama, ilişki kurma, anlatım, doğruluk |
Yönerge
Etkinliği aşağıdaki uygulama adımları doğrultusunda gerçekleştiriniz.
Deneme Yazımı Çalışmam
Hazırlık Aşaması: İlk vahiy olayını ve Hz. Peygamber'in o an hissetmiş olabileceği korku, şaşkınlık, hayret ve sonrasındaki teselli gibi duyguları araştırdım.
HİRA'DAKİ TİTREYİŞ
(Giriş) Vahiy, Yaratıcı'nın yarattığına en büyük lütfu, karanlık bir odaya sızan ilk ışık hüzmesidir. İnsanlık tarihinin akışını değiştiren bu ilahi müdahalenin başlangıcı, Mekke yakınlarındaki Hira Mağarası'nda, yalnızlığın ve tefekkürün derinliklerinde yankılanan tek bir kelimeyle başladı: "Oku!". O an, sadece bir peygamberin değil, tüm bir insanlığın kaderinin yeniden yazıldığı andı.
(Gelişme - Korku ve Şaşkınlık) Yıllardır toplumun çürümüşlüğünden kaçıp sığındığı o sessiz mağarada, kâinatın sırrını arayan Muhammed'ül-Emîn için o gece her zamankinden farklıydı. Daha önce hiç görmediği, heybetiyle mağarayı dolduran bir varlığın sımsıkı sarılışı ve "Oku!" emriyle irkildi. Bu, bildiğimiz anlamda bir okuma emri değildi; bu, varoluşun kitabını, kâinatın ayetlerini ve insanın kendi hakikatini okuma çağrısıydı. Okuma bilmeyen bir insanın omuzlarına yüklenen bu ağır sorumluluğun ilk teması, doğal olarak bir korku ve şaşkınlık fırtınası yarattı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyor, bedeni titriyordu. Bu, bir delilik anı mıydı? Yoksa aklını mı yitiriyordu? Bu insani korku, aslında yükleneceği görevin azametini ve kendi beşeriyetini derinden hissetmesinin bir yansımasıydı.
(Gelişme - Teslimiyet ve Arayış) O ilk şokun ardından gelen "Ben okuma bilmem" cevabı, aslında bir acziyetin değil, tam bir teslimiyetin ifadesiydi. Kendi hiçliğini, Yüce Kudret karşısındaki konumunu en saf haliyle dile getiriyordu. Meleğin üç kez tekrarlanan emri ve her seferinde daha da şiddetlenen kucaklayışı, beşeri varlığın ilahi kelama hazırlanışıydı. Bu sarsıcı deneyimden sonra korkuyla evine koşması, "Örtün beni, örtün beni!" diye sığınacak bir liman araması, onun ne kadar insani, ne kadar bizden biri olduğunun en dokunaklı kanıtıdır.
(Gelişme - Teselli ve Güven) İşte o büyük titreyişin dindiği yer, bir eşin şefkatli kucağıdır. Hz. Hatice'nin, "Korkma! Allah'a yemin ederim ki, O seni asla utandırmaz. Çünkü sen akrabana bakarsın, doğru konuşursun, muhtaçlara yardım edersin..." sözleri, sadece bir eşin tesellisi değil, aynı zamanda peygamberlik öncesi birikmiş o tertemiz ahlakın, en zor anda nasıl bir zırh olduğunun ilanıdır. Bu sözler, yaşanan olağanüstü hadisenin bir aldanmaca değil, o güzel ahlakın bir ödülü olduğunu fısıldıyordu. Korku, yerini yavaş yavaş güvene ve anlam arayışına bırakıyordu.
(Sonuç) İlk vahiy, Hz. Muhammed'in (sav) hayatında bir milattır. O, Hira'ya bir arayış içinde giden Ebu'l-Kasım olarak girmiş, mağaradan tüm insanlığın kurtuluş müjdesini omuzlarında taşıyan Son Peygamber olarak çıkmıştır. O gece Hira'da yaşanan titreyiş, aslında tüm cehalet ve zulüm düzenini temelinden sarsacak ilahi bir depremin ilk sarsıntısıydı.

Görüşlerinizi yoruma yazabilir misiniz?