9. Sınıf Din Kültürü 2. Ünite: İslam'da İnanç Esasları (Kapsamlı) - Dijital Ders Defterim
2.1. İman ve İmanın Mahiyeti
İman: Kesin olarak inanmak, gönülden onaylamak (tasdik etmek) ve güvenmektir.
Tasdik ve İkrar: **Tasdik**, kalbin kabul etmesidir; imanın temelidir. **İkrar** ise kalpteki bu inancı dil ile söylemektir; kişinin Müslüman olarak tanınmasını sağlar.
Salih Amel: İmanın gereği olarak yapılan iyi, güzel ve faydalı işlerdir. İmanın meyvesidir.
İmanın iki türü vardır: Taklidî İman: Delile dayanmadan, aileden ve çevreden görerek edinilen imandır. Zayıftır. Tahkikî İman: Bilgiye, delillere ve araştırmaya dayalı bilinçli imandır. Kuvvetlidir ve İslam'ın istediği asıl iman budur.
Akılda Kalıcı Örnekler
Örnek 1 (Tahkikî İman): Evrendeki kusursuz düzeni (gezegenlerin yörüngesi, suyun döngüsü vb.) araştıran bir bilim insanının, "Bu düzen tesadüfen olamaz, mutlaka bir Yaratıcısı olmalı" diyerek Allah'a inanması tahkikî imana bir örnektir.
Örnek 2 (İman-Amel): Birine "Yüzme biliyorum" demek (ikrar) ve buna gerçekten inanmak (tasdik) imana benzer. Ama asıl marifet, suya atlayıp yüzmektir (amel).
Örnek 3 (Salih Amel): Yaşlı bir teyzenin poşetlerini taşımak güzel bir davranıştır. Bunu "Allah'ın rızasını kazanmak için" niyetiyle yapmak ise "salih amel"dir.
Soru: Bir kişinin kalben inanması mümin olması için yeterli midir?
Cevap: Allah katında mümin olması için kalben inanması (tasdik) yeterlidir. Ancak bu dünyada Müslüman olarak kabul edilmesi ve Müslümanların haklarından yararlanması için inancını diliyle söylemesi (ikrar) gerekir.
2.2. İslam'da İman Esasları (Amentü)
İslam'da inanılması zorunlu olan altı temel ilkeye "İmanın Şartları" veya "Amentü Esasları" denir. Bu altı esas bir bütündür; biri olmadan diğerleri olmaz.
1. Allah'a İman (Tevhit İnancı)
İmanın temelidir. Allah'ın varlığına, birliğine, eşi ve benzeri olmadığına inanmaktır. Buna **Tevhit** denir. Allah'ı **Zati** ve **Subuti** sıfatlarıyla tanırız.
Zâtî Sıfatlar (Sadece Allah'ta bulunur) | Anlamı |
---|---|
Vücud | Var olmak. |
Kıdem | Başlangıcı olmamak, ezelî olmak. |
Beka | Sonu olmamak, ebedî olmak. |
Vahdaniyet | Bir ve tek olmak. |
Muhalefetün lil-havadis | Sonradan yaratılmış hiçbir varlığa benzememek. |
Kıyam bi-nefsihi | Var olmak için hiçbir şeye muhtaç olmamak. |
Subûtî Sıfatlar (Allah'ta sonsuz, varlıklarda sınırlıdır) | Anlamı |
---|---|
Hayat | Diri ve canlı olmak. |
İlim | Her şeyi bilmek. |
Semi | Her şeyi işitmek. |
Basar | Her şeyi görmek. |
İrade | Dilemek ve dilediğini yapmak. |
Kudret | Her şeye gücü yetmek. |
Kelam | Konuşmak. |
Tekvin | Yaratmak. |
Akılda Kalıcı Örnekler
Örnek 1 (Tevhit): Bir gemiyi aynı anda iki kaptan yönetmeye kalkarsa gemi batar. Evren gemisi de milyonlarca yıldır batmadığına göre, kaptanı (yöneticisi) tektir.
Örnek 2 (İlim): Biz sadece önümüzdeki duvarı görürüz, arkasında ne olduğunu bilmeyiz. Allah ise (İlim sıfatıyla) hem duvarı, hem arkasındakini, hem dününü hem de yarınını aynı anda bilir.
Örnek 3 (Kudret): Bizim bir sandalye yapmak için ağaca, çiviye, çekice ihtiyacımız vardır. Allah ise (Kudret ve Tekvin sıfatlarıyla) "Ol!" der ve evrenleri yoktan var eder.
2. Meleklere İman
Melekler: Nurdan yaratılmış, gözle göremediğimiz, yorulmayan, günah işlemeyen ve sürekli Allah'a itaat eden ruhani varlıklardır. Görevlerine göre isim alırlar.
Akılda Kalıcı Örnekler
Örnek 1: Okulda her hareketimizi kaydeden güvenlik kameraları gibi, Kiramen Kâtibin melekleri de iyi-kötü her davranışımızı kaydeder. Bu inanç, bizi yalnızken bile kötülük yapmaktan alıkoyar.
Örnek 2: Yağmurun yağması, rüzgarın esmesi gibi doğa olaylarını yöneten bir "sistem" olduğunu biliriz. Meleklere iman, bu sistemin yöneticilerinin (Mikail ve yardımcıları) olduğunu bilmektir.
Örnek 3: Önemli bir mesajı (örneğin bir mektubu) bize getiren postacıya güveniriz. Vahiy de Allah'tan gelen en önemli mesajdır ve bu mesajı getiren "özel elçi" Cebrail'e inanmak gerekir.
3. Kitaplara İman
Allah'ın, insanlara yol göstermek için peygamberleri aracılığıyla gönderdiği ilahi kitapların hepsine, geldikleri orijinal şekilleriyle iman etmektir.
4. Peygamberlere İman
Peygamber: Allah'ın, emir ve yasaklarını insanlara bildirmek için seçtiği elçilerdir. Onlar da bizim gibi insandır ama günah işlemezler (ismet sıfatı).
5. Ahiret Gününe İman
Bu dünyanın sonlu olduğuna ve ölümden sonra herkesin yeniden diriltilerek sonsuz bir hayata başlayacağına inanmaktır.
Akılda Kalıcı Örnekler
Örnek 1: Dünya hayatı, bir okul gibidir. Sürekli sınav oluruz. Ahiret ise karne günüdür. Çalışanların mükafatını (Cennet), çalışmayanların cezasını (Cehennem) alacağı yerdir.
Örnek 2: Bu dünyada birine haksızlık yapan biri ceza almadan kurtulabilir. Ahirete iman, ilahi adaletin mutlaka tecelli edeceğine, kimsenin yaptığının yanına kâr kalmayacağına inanmaktır. Bu da topluma güven verir.
Örnek 3: Bir tohumun toprağın altında "ölüp" baharda yeniden yeşermesi gibi, insanın da ölümden sonra ahirette yeniden diriltileceğine inanmaktır.
6. Kaza ve Kadere İman
Kader ve Kaza: Kader, Allah'ın her şeyi bir plan ve ölçü ile programlamasıdır. Kaza ise bu programın zamanı gelince gerçekleşmesidir.
İnsan, **cüz'i iradesi** ile kendi eylemlerini seçmekte serbesttir ve bunlardan sorumludur.
Soru: Kaderimiz belliyse, bizim suçumuz ne?
Cevap: Allah, bizim neyi seçeceğimizi sonsuz ilmiyle bilir, ama bizi o seçime zorlamaz. Bir öğretmenin, çalışkan bir öğrencinin sınavdan iyi not alacağını bilmesi gibi. Öğrenci, öğretmeni bildiği için değil, çalıştığı için iyi not alır. Biz de kendi irademizle yaptığımız işlerden sorumluyuz.
2.3. İmanın Bireye ve Topluma Kazandırdıkları
İman, insanın hayatını anlamlandırır ve ona hem bireysel hem de toplumsal huzur sağlar.
- Bireye Kazandırdıkları: İnsana iç huzur, güven, ümit, zorluklara karşı sabır ve metanet kazandırır. Hayata bir amaç ve anlam katar.
- Topluma Kazandırdıkları: Adalet, merhamet, dürüstlük, yardımlaşma gibi ahlaki değerleri güçlendirir. İnsanlar arasında güven ve kardeşlik bağlarını pekiştirir.
Soru: İman etmek toplumsal huzura nasıl katkıda bulunur?
Cevap: İman eden bir kişi, yaptığı her şeyden Allah'a hesap vereceğini bilir. Bu yüzden kul hakkı yemekten, yalan söylemekten, hile yapmaktan kaçınır. Böyle dürüst ve adil bireylerin çoğaldığı bir toplumda herkes birbirine güvenir, kimse kimsenin hakkına girmez ve toplumsal barış ve huzur sağlanmış olur.
2.4. Kur'an'dan Mesajlar: Bakara Suresi 177. Ayet
İslam'da "gerçek iyilik ve erdemin (birr)" ne olduğunu en kapsamlı şekilde tanımlayan bu ayete **"Ayetü'l-Birr"** denir. Bu ayete göre iyilik, sadece şekilsel ibadetler değil, imanı ve ahlakı birleştiren bir yaşam tarzıdır.
Soru: Bakara 177'ye göre "gerçek iyi" kimdir?
Gerçek iyi, şu özelliklere sahip olan kimsedir:
- **İnancı sağlamdır:** İmanın altı şartına da gönülden inanır.
- **Cömert ve yardımseverdir:** Sevdiği malından akrabaya, yetime, yoksula ve yolda kalmışa verir.
- **İbadetlerine sadıktır:** Namazı kılar, zekâtı verir.
- **Ahlakı güzeldir:** Verdiği sözde durur ve her türlü zorluk karşısında sabreder.
Hazırlayan: Abdurrahman Seyhan
www.sorularladers.net
Görüşlerinizi yoruma yazabilir misiniz?