Mustafa Yalçın ile Edebiyat Üzerine Özel Röportaj
Röportaj
Soru 1: Lütfen kendinizi tanıtır mısınız?
Cevap: Kısa ve öz olarak kendimi tanıtmayı tercihederim.
Ben Mustafa Yalçın. 1986 yılında Adıyaman'da doğdum.2011 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Maliye bölümünden mezun oldum.
Evli ve bir çocuk babasıyım.
Soru 2: Yazarlık yolculuğunuz nasıl başladı?
Cevap: Şiir yazmak benim için hiçbir zaman bir noktada başlayan bir yolculuk olmadı. Şiir yazdığımı hatırladığım en eski zamanlarım ortaokul birinci sınıfa dayanıyor.Neler yazdığımı hatırlamıyorum. Ancak bir vakit neden sadece aşk ile ilgili şiir yazıyorum ki diye kendi kendime sorduğumu hatirlayabiliyorum. Yani kendi temamı o yaşta eleştirebilmiştim.Demem o ki önemli bir sebep beni şiire yöneltmedi. Şiir ne zaman yazılmak istediyse bir şiir sancısıyla yazılıveriyordu. Şiir oluştuktan sonra da bir daha karışmıyorum.
Soru 3: İlham kaynaklarınız nelerdir?
Cevap: Az önceki sorunuza verdiğim cevapta olduğu gibi herhangi bir ilham kaynağına gerek kalmadı. Çoğunlukla şiir vakti bir sancı ile kendini gösterip doğumunu tamamlıyor. Yani edebi kaygı taşımadan nasıl yazıya dökülmek istediyse öyle bicimleniyor.
Sözcük arayışına girmek için çaba sarf etmiyorum bile. Bazen şiirin ortasında sancılar hafifleyince şiir öylece yarım kalıyor. Daha sonraları aynı duyguların kaynağından tekrar sancı başlayınca şiir tamamlanıyor.
Soru 4: Yazarken en çok hangi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Cevap: Sanırım sorular birbiri ile bağlantılı cevaplara yönlendiriyor beni. Sancıların azaldığı vakit şiire müdahale edemediğimden tıkanıp kalıyorum. Bunun dışında bir duyguyu ifade edecek sözler yoksa bu da yeni sancılar doğuruyor.
Soru 5: Okuyucularınıza vermek istediğiniz ana mesaj nedir?
Cevap: Diğer sorularla bağlantılı cevap vermem gerekiyor.
Dediğim gibi edebi kaygı taşımıyorum. Sanat yapmaya çalışmıyorum. Benim için şiir öznel bir metindir. Yani benle ilgili olan bir duygusal ifadedir. Bu yüzden okuyucuya bir mesaj vermeye çalışmıyorum. Yanısıra bazı toplumsal endişelerimi ifade eden şiirlerim ya da içeren satırlarım istemsiz olarak yazılıveriyor.
Soru 6: Yeni projenizden bahseder misiniz?
Cevap: Şu an için planladığım yeni bir kitap projem yok. Ne zaman ki sancılar artarsa o zaman şiirler kitaba dönüşebilir.
Soru 7: Genç yazarlara önerileriniz nelerdir?
Cevap: Kendim de genç sayılırım.
yazacak birkaç satırı olan insan vakit kaybetmeden yazmalıdır. Bir sözcük şiire kapı aralayacaksa o sözcüğü hemen yazmalıdır. Yoksa o duygu hali ortadan kaybolduğu gibi o sözcük de uçup gidiyor. Günlük dilin sözcüğü bile olsa bir daha akla gelmiyor. Unutuluyor. Gece rüyadan uyanıp yanı başımdaki telefonun not defterine unutmamak için alelacele yazmışlığım var.
Soru 8: Okuyucularınızdan aldığınız en etkileyici geri bildirim neydi?
Cevap: Şiir benim için özeldir. Benle ilgi olarak benden çıkıyor. Ama duygular insanların ortak noktasıdır.
Konu ben olduğum halde konu okuyucunun da benzer duygularından dolayı konu okuyucunun kendisi de olabiliyor. Kendini satırlarda gören farklı okuyucular farklı tepkiler verebiliyor.
Örneğin bir şiirimde konu ölüm olmadığı halde ölümü çok güzel ifade ettiğimi söyleyen okuyucunun yorumunu beğenmiştim. Oysa ölüm söz konusu değildi. Ama sonra ölüm olarak şiire geri baktığımda ölümü görebilmistim. Demem o ki bu yorum tek bir satırdan birbirinden çok uzak duyguların da algılanabileceğini göstermesi hasebiyle dikkatimi çekmişti.
Görüşlerinizi yoruma yazabilir misiniz?