ALELADE MEKTUPLAR
Mektuplar
Alelade Mektuplar
Yağmur’un hayatını altüst eden teşhis, ona kalemin gücünü yeniden hatırlattı. Bipolar bozukluğun gölgesinde “Ben bittim artık” diye karanlığa teslim olmak yerine, duygularını Leyla’ya yazdığı mektuplarda özgür bırakmayı seçti. İlk gençlik aşkının masum hatıralarından, Ali ile kurulan yıkıcı ilişkiye, ardından evliliği sona erince tek başına büyüttüğü Atlas’ın masum dünyasına kadar uzanan satırlar, okuru derinden etkiliyor.
Her mektup, Yağmur’un kalbindeki kırılmaları onarmak için attığı bir adımdı; yalnızlık, sevgi eksikliği ve toplumsal yargılarla örülü bir dünyada tutunma çabası… Annesinin öğüdüyle umut ararken, içinde serpilip büyüyen umutsuzluğu, sayfalar arasında itiraf ediyor. Leyla’dan beklediği cevap gelmese bile, her satırda biraz daha güçleniyor; çünkü paylaşmak, en ağır yükleri bile hafifletiyor.
Bu kitap, sadece bir kadının anılarını anlatmıyor; okura “duygularımızı bastırmak yerine haykıralım” mesajını veriyor. Satır aralarındaki samimiyet, okuyanı Yer yer kahkaha atmaya, bazen gözyaşı dökmeye davet ediyor. Alelade Mektuplar’ı elinize aldığınızda, bir sınavdan geçiyor gibi hissedeceksiniz; ama her zorlu sayfanın sonunda kalbinizde filizlenecek umutla sayfayı çevirmenin hazzını yaşayacaksınız. Okuyun; çünkü Yağmur’un hikâyesi, birçok yarayı iyileştirecek cesareti sunuyor.
"özgür olmak istiyorum özgürce yaşamak hesap vermeden hesaba çekilmeden. İçimden geldiği gibi duygularımla dolu dolu.. "
“Önce kendi içimizdeki çocukla barışmakla büyüyoruz. Onun elinden tutup anladığımızda çözülüyor düğümler. Ağlamak, gülmek, sevmek sevilmek. İçimizdeki çocuğa verelim bunları. Oynasın mutlu olsun ”
“Biliyorsun kadın olmak gerçekten çok zor. Bir erkek yaşadıklarını övünerek anlatırken bir kadın kendi sırrını mezara taşımak zorunda kalıyor. ”
Görüşlerinizi yoruma yazabilir misiniz?